Süper Forum
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Süper Forum

Süper Forum...
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 DeğerLi TaşLar ve EtkLeri....

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
...::_PRéNSéS_::...
..::_PRéNSéS_::..
..::_PRéNSéS_::..
...::_PRéNSéS_::...


Kadın
Mesaj Sayısı : 127
Nerden : NapCénqi Yanımamı qéLcéen :P
Meslek : ÖĞReNCi
İlgi Alanları : ßéLqi Sén oLaßiLirsn
Kayıt tarihi : 11/04/08

DeğerLi TaşLar ve EtkLeri.... Empty
MesajKonu: DeğerLi TaşLar ve EtkLeri....   DeğerLi TaşLar ve EtkLeri.... Icon_minitimeC.tesi Nis. 19, 2008 2:10 pm

Evrende varolan herşeyin birbiri üzerinde birşekilde etkisi olduğu
bilinmektedir. Burada vereceğimiz bilgiler kısmen bilimsel sonuçlara
dayanan ancak genelde tecrübelerle kanıtlanmış ya da eski inanışlardan
gelen bir kısım inançları içermektedir. Yazılanların tümü bilimsel
sonuçlara dayanmadığından dolayı, bunların doğruluğuna inanıp inanmamak
ve değerli taşları >>
bu amaçlar doğrultusunda kullanmak tamamen sizin kendi kararınıza
bağlıdır. Eğer bu konuda şüpheleriniz var ise; beğendiğiniz herhangi
bir taşı 'etkilerini okumadan' seçip bir süre kullanmanızı, daha sonra
kontrol etmek amacıyla o taşın etkilerini okumanızı öneririz. Bu
etkiler nereden çıktı diyorsanız önce değerli taşların etkileri ile
ilgili bu yazıyı okuyun.


Değerli taşların etkileri:


Değerli taşlarla tedavi ve taşların insanlar üzerindeki etkileri, Türk
kültüründe yer almayan -ya da pek bilinmeyen- ancak; diğer
medeniyetlerde yaygın bir şekilde kabul edilmiş, ve zamanımızda
araştırmalara konu olmuş bir kültürdür.
2002'de yazmış olduğumuz bu giriş yazısına mühim bir ek..
"Türk kültüründe yer almayan" dedikten sonra "-ya da pek bilinmeyen-"
şeklinde bir uyarı eklenmesi oldukça yerinde olmuş. Çünkü asıl doğru
olan; değerli taşların Türk ve İslam kültüründe yer almadığı değil;
bunun günümüz insanı tarafından pek bilinmediği. Bu sayfada sadece
Marifetname'den bir örnek vermiştik ancak Mevlana'nın Mesnevi'sinde,
tasavvuf ile ilgili bazı eserlerde ve daha pek çok eserde taşların
etkilerinden bahsedilmiş; hatta sadece taşların faydalı etkileri
üzerine yazılmış olan bir risale bile mevcut. Bu araştırmamız
tamamlandığında Gizli Hazine'ye eklenecek.
önce eski çağ bilgileri...


Değerli taşlar, renkleri ve gözalıcı parlaklıkları nedeniyle ilk
çağlardan beri insanların ilgisini çekmiştir. O zamanlarda bile
insanlar için her değerli taşın özel bir anlamı vardı.

Örneğin;


Kızılderililer, üzerinde turkuaz taşıyan kişilerin kemiklerinin
kırılmayacağına inanırlar ve savaşta bu taşı kalkanlarının üzerine
işlerlerdi. Turkuazın, Aztek kültüründe de önemli bir yeri olduğu
bilinmekte: Aztekler bu taşı kötü etkilerden korunma amaçlı olarak
kullanırlardı. Yine kızılderili kültüründe, yosun akik taşının
susuzluğu giderdiğine inanılır ve bu amaçla kullanılırdı.


Eski Yunanlar'da, ametist taşının insanları sarhoş olmaktan koruduğuna inanılır ve kadehler ametistten yapılırdı.


Negatif elektrik yükünü ayaklardan toprağa geçirdiğine inandıkları için
hala daha Hindistan'da kadınlar ayak parmaklarına obsidyen yüzük
takmaktadırlar.


Çok daha eskilere bakarsak, efsane şehir Atlantis'te enerji elde etmek
kuvars kristallerinden faydalanıldığının söylendiğini de görürüz.

Geçmişte elmastan daha çok aranan ve istenen, özellikle Araplar'ın
favorisi olan zebercet taşı, karanlık yerlerden geçerken duyulan
korkuyu yenmek için takılırdı.

islam kültürüne de bakalım

Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretleri'nin Marifetname'sinden bir alıntı:

"...Ona yakın olanı ise zümrüt cevheridir. Ona bakanın gözü nur, gönlü,
sürur bulur. Saçtığı şuadan yılan kör olup, onu taşıyandan kaçar.
Zümrütün fayda ve hususiyetleri pek çoktur. Lakin biz burada kısa
kestik."

sonra deneyimler...

Değerli taşların etkileri hakkındaki eski bilgilere baktığımızda, bunun
sadece batıl inançlar olduğu düşünülebilir ki, bir kısmı -mesela
kemiklerin kırılmaması ile ilgili olan efsane- belki de öyledir.

Ancak; düşününce kolayca farkedileceği gibi, bu tür inançların pek çoğu
insanların deneyimlerine dayanmaktadır: Eğer ametist kadehten içki içip
de körkütük sarhoş olan biri olsaydı, ametist ile ilgili böyle bir
hikaye de olmazdı. Ya da, kızılderililer gerçekten susuzluklarını
gideriyor olmasaydı, "bu susuzluğu gideriyor" diyerek yosun akik
kullanmazlardı. Sonuçta, insanlar etkisini görmedikleri halde "bu
böyleymiş" diyerek bir inanca katılmaz ve onu uygulamazlar.

Böylece değerli taşların etkilerinin ilk olarak, "insanların deneyimleriyle" farkedildiğini görüyoruz.
Deneyimler sonuçlarının kesinliği itibariyle değerli bilgilerdir
(Bilimsel açıklama bekliyor olabilirsiniz ancak deneyimler bilimin
henüz ispat edemediklerini de gösterdiği için bilimin şu an için
sunduklarından daha üstün bir bilgi sayılabilir. Bilim ispatlayamasaydı
yerçeki olmayacak mıydı?) ama, gelin olaya bir de bilimsel yönden
bakalım:


ve araştırmalar...


Taşın insana nasıl etkisi olacak diyebilirsiniz. Ne yenir ne içilir,
bir taş nasıl fayda verebilir? Oysa ki düşündüğümüzde, yemediğimiz
içmediğimiz pek çok maddenin, olumlu ya da olumsuz, bizi oldukça ciddi
olarak etkilediğini farkederiz. Televizyonunuz, monitörünüz, cep
telefonunuz, yakınınızdaki bir baz istasyonu... Düşündünüz mü hiç;
bunların hiçbiri bedeninizle temas halinde olmadığı halde sizi nasıl
etkileyebiliyorlar? Sadece genel olarak çoğunluk tarafından bilindiği
için bunları örnek verdik. Manyetik alanlarından etkileniyoruz diye
düşünmeniz doğrudur. Canlı ya da cansız, herşeyin, ve elbetteki
taşların da bir enerji alanı vardır ve enerji alanları kesişen herşey
birbirini etkiler.

Fiziksel formlarımız aslında, eskiden zannedildiği gibi maddeden değil,
enerjiden oluşmaktadır. Madde olarak bildiğimiz tüm üç boyutlu formlar,
belirli hızlarda titreşmekte olan enerjilerdir ve her madde bir
diğerini enerjisiyle yani kendi varlığıyla etkiler. Aynen bir taşı suya
attığımızda yayılan küçük dalgaların diğer dalgalarla rezonansa girmesi
gibi, taşların taşıdığı enerjiyle insanların taşıdıkları enerji de
kesişmekte ve bu şekilde enerjiler birleşerek, bahsedilen etkiler
ortaya çıkmaktadır. Bunu daha net anlayabilmek için öncelikle artık
açıkça çağdışı kalmış bir fikir olan materyalist görüşten kurtularak,
maddenin gerçekte ne olduğunu anlamamız lazım:

Genellikle insanlar; maddenin, kendisine dokunulabilen, dayanıklı ve
katı bir şey olduğunu düşünürler. Eski Yunan'da madde bu biçimde
tanımlanıyordu. Bugün ise bunun tam olarak doğru bir tanımlama
olmadığını biliyoruz. Maddenin bölünebilen parçacıklardan oluştuğunu
öğrendik. Daha sonra en küçük parçacık olduğunu düşündüğümüz bir
parçacığa ulaştık ve buna atom (bölünmez anlamında) adını verdik ve çok
geçmeden onun da bölünemez bir parçacık olmadığını gördük. Daha
sonraları ise maddenin elektriğe ilişkin özellikleri bulundu ve
elektronlar keşfedildi. Elektronda, kabul ettiğimiz anlamda maddi
diyebileceğimiz hiçbir şey yoktu; çünkü elektron, hareket halindeki
elektrik yükünden başka bir şey değildi. Ve şu sonuca ulaşıldı; peki,
negatif yükte madde diyebileceğimiz birşey yoksa, pozitif çekirdekte
neden olsun? Öyleyse yalnızca enerji vardır ve biz farklı hızlarla
titreşmekte olan bu enerjiyi madde olarak algılarız!..


Acaba bu etkilerin, inanmakla bir ilgisi var mı?

Size kuvars kristalinin verdiği enerjiden bahsedilse ve size de bu
etkiyi yaşasanız, yine de bunun "inandığınız için" olduğunu
düşünürsünüz, değil mi? Peki ya bitkilerde böyle birşey sözkonusu
olabilir mi? Bitkiler "öyle olduklarına inandıkları için" kristalin
etkisini hissedebilirler mi? Kristal Mucizesi (Crystal Healing) adlı
kitabın yazarı Edmund Harold'un, bahsedilen kitabında anlattığı
deneyine bir bakalım:

"Bir kadın, daha sonra bahçesine dikebilmek için, birkaç limon otuna
kök saldırmaya çalışıyordu. Onu su dolu bir kaba yerleştirerek, kabı
güneşli bir pencere çıkıntısına koydu; ancak ot çok az bir gelişme
göstermişti. Kadına, kaptan beş-on cm. uzaklığa yerleştirilecek bir
kuvars kristalinin gelişimi uyarabileceğini söyledim. Dediğimi yaptı,
kristali pencereden iyice uzağa yerleştirdi. Bitki o sırada ışığa doğru
eğilmiş, güneşin yaşam verici ışınlarını massetmeye çalışıyordu. Birkaç
gün içinde bitki gelişme modelini tersine çevirerek, güneşe sırt
çevirip kuvars kristaline, onun uyarımına yöneldi. Daha da önemlisi,
kadının büyük bir hoşnutlukla tanık olduğu gibi, büyümeye başladı."




bu genel bir soru: inandığımız için mi oluyor?

Pek çok müşterimizden bu soruyu duyuyoruz: "İnandığımız için mi
oluyor?" Mantığımızla cevap verebiliriz: Öncelikle; şüphe duyarak
deniyor iseniz, -ki hemen hemen ilk deneyen herkeste bu şüphe vardır-
zaten inanmamışsınız demektir. Bu durumda, diyelim ki akik taşının
çarpıntıları giderdiğinden bahsettik ve bu şekilde bir faydasını da
gördünüz, böyle birşeyi inandığınız için olduğunu düşünmeniz yanlıştır.
Şüphenin olduğu yerde inancın olması sözkonusu olamaz. Zaten inanmamış
olduğunuzu farketmelisiniz.

Şunu deneyin: Ne çeşit etkileri olduğunu bilmediğiniz bir taşı bir süre
kullanın. Kendinizde fiziksel ya da manevi herhangi bir değişiklik
hissettiğinizde, o taşın ne çeşit etkileri olduğunu okuyun.
Şaşıracaksınız.

İster inandığımız için oluyor diye düşünün, ister enerji alanları
birbirini etkiliyor diye düşünün; belki de bu konuda asıl önemli olan;
eğer istediğiniz sonucu alıyorsanız, nasıl olduğun bir önemi yoktur.
Yediklerimizden faydalanabilmek için sindirimin nasıl yapıldığını,
yiyeceklerin nasıl enerjiye dönüşüp bize güç verdiğini bilmemiz bir
gereklilik değildir.


Örnekleri ve açıklamaları çoğaltmak mümkün. Tüm bu yazılanlar, sadece
taşların büyülü dünyasından ve onların faydalarından haberi olmayanlar
için. Değerli taşları tanıyan pek çok kişi onları kullanarak bizzat bu
faydaları kendileri yaşıyor ve değerli taşların etkilerini biliyor.
Denediğinizde bunu siz de apaçık görecek ve yepyeni bir dünyaya adım
atacaksınız. Değerli taşlara verilen bu "değerli" ünvanının, sadece
maddi anlamda olmadığını farkedeceksiniz ve değerli taşlar hayatınızın
vazgeçilmez bir parçası olacak.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://superforum.coolbb.net
 
DeğerLi TaşLar ve EtkLeri....
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Süper Forum :: Yaşam ve Eğlence :: Burçlar Alemi Ve Astroloji-
Buraya geçin: